24 Ocak 2011 Pazartesi

Doğduğumda Evliydim

Karadeniz sahilinde otobüsle yolculuk ederken özellikle kış aylarında penceresi kapalı otobüslerde havasızlık içinde yolculuk etmeyi göze almışsınızdır demektir. Bu darlıkta insanın kafasını dağıtması için muhabbet etmesi, aslında o an için çok büyük şanstır. Bir de otobüs boşsa ve şöför bey radyo dinleme konusunda özürlüyse; kulaklarınızı başkalarının sözlerine kabartmak zorunda kalıyorsunuz.

İşte böyle bir an da bey amcanın lafıyla bir anda irkildim: '' Ben doğduğumda evliydim zaten... '' Dönüp baktım, 40larında gösteren bey amcanın lafı sonrası hazır yeri deyip muhabbete daldım: '' abi herhalde beşik kertmesi demek istedin, sanırım buralı değilsin. '' Ama tipinden tam bir karadenizli olduğunu anladığım bey amcanın çoğu dişinin olmaması ve gülmeye çalışması; insanın içten gülmesine sebebiyet veriyordu; cevabını zaten bir karadenizli atikliğiyle yaptı: '' Hayır, kendimi öyle hissediyorum. Buralıyım, 16 yaşında evlendim ve şuan 10 yaşında torunum var. Çocuklarımla büyüdüm anlayacağınız. '' Tam o sıra dişleri konusundaki düşüncelerimi anlamış olacak ki sözüne şu cümleyi de eklemeyi ihmal etmedi: '' Bu dişleri nasıl yok ettim sanıyorsun? Ekmeğimi taştan çıkartacağım derken, taş yedim herhalde. '' Gülmeye başladı; o an ki görüntüsü esprisinden daha komikti. Biz de muavin ile eşlik ettik.

Genç yaşta evlenmiş ve çoluk cocuğa karışmıştı. Aradan yıllar geçmesine rağmen, hala ilk başladığı işte bir hastanede görevliydi. Çocuklarını evlendirmiş, torun sevgisini tatmış ama küçüklükten beri hayali olan bir araba sahibi olma sevdasının peşinde koşarken kendini bu otobüste bulmuş. Yeni bir araba almaya gidiyormuş.

Asıl karadenizli zekasını ise ben ücretimi muavine öderken ortaya çıkardı bey amcamız. O kadar güldüm ki ve bir o kadar da anlamlıydı ki: 20 tl olarak uzattığım para üstünü 10 tl ve 5 tl vermek isteyen muavin abimiz, elinde 5 tl olmayınca 2 5 tl aramaya başladı. Bu bey amcamıza sorunca, kendisi üstünde olduğunu hatırladığını söyledi. Ve başladı tüm ceplerini karıştırmaya. Pantalonunun 4 cebinden de paralar çıkardı, yetmedi ceketinden çıkardı, yetmedi cüzdanından çıkardı. Şaşırmış bir şekilde yaşananları izleyen bizlerin ağzının açıklığını muavin bey yardımcı olarak kapatmamıza vesile oldu: '' Kardeş her cebinden para yağıyor, bir arada neden tutmuyorsun? '' Bey amcamız o nüktedanlığıyla olaya cevabını yapıştırıyor: '' Hırsızlar paramı gasp ettiğinde, eve gidecek param olsun diye! ''

Ben erken indiğim için, benden sonra neler yaşandı bilemiyorum; ama bu güzel sohbet arasında muavinin anlattığı bir hikayeyi bir sonraki yazıma bırakıyorum.

İyi yolculuklar!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder